Ekonomi

Almanya Şansölye Yardımcısı Habeck: “Küresel ısınma kritik noktaya ulaşırsa mülteci hareketleri artacak”

Almanya Şansölye Yardımcısı ve Ekonomiİklim Koruma Bakanı Robert Habeck ise, “Başaramazsak, küresel ısınma kritik noktaya ulaşırsa 1,6 dereceden ya da 2,1 dereceden bahsetmiyoruz. Artık durduramayacağımız derecelerden bahsediyoruz. Bu dereceler yüzde 3 ya da yüzde 3 olacak” dedi. Yüzde 4, tüm insanlığa felaket getirecek. Burada “Elbette göçmen hareketleri, mülteci hareketleri artacak” dedi.

5. Türk-Alman Güç Forumu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın himayesinde, birçok enerji alanında önde gelen şirketlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve departman temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Forum öncesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Bakan Yardımcısı Ahmet Çonkar, DİGM Genel Müdürü Öztürk Selvitop, EİGM Genel Müdürü Ahmet Özkaya ve EVÇED Lideri Bilal Düzgün ile Almanya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı’ndan oluşan heyet katıldı. (BMWK) Robert Habeck ve Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Juergen Schulz, Bakan Yardımcısı Stefan Wenzel, Bakan Başdanışmanı Gunnar Stımpe ve Genel Müdür Yardımcısı Nicola Kabel’den oluşan heyetle İngilizce görüşme gerçekleştirdi. Toplantının ardından açılış oturumu, Başbakan Yardımcısı Habeck, Bakan Bayraktar, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK) Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Pahl, Enerjisa Enerji Kümelenmesi Lideri Kıvanç Zaimler ve Thysenkrupp CEO’su Çetin Nazikkol’un konuşmalarıyla gerçekleştirildi.

“Küresel ısınma kritik noktaya ulaşırsa mülteci hareketleri artacak”

Rektör Yardımcısı Habeck, burada yaptığı konuşmada, bunun dünyanın sorunu olduğunu belirterek, “Unutmayalım ki, dünya büyük bir dönüşüm içerisinde. Güç siyaseti artık bir metanın takası değil. Burada gördüğümüz durum, şu anda dünyanın büyük bir dönüşüm içerisinde olduğunu hatırlatıyor. siyasetin çıkarı. Enerjiyi kim üretiyor, kim kullanıyor, kim ona bağımlı.” Oluyor ve bu bağımlılıktan nasıl kurtulacağı son iki yıldır en büyük öncelik oldu. Siyasi gündemin üst sıralarında yer alıyor. Söz konusu durum bir veya iki ülkeye bağımlı olmak değildir. Önemli olan elektriğin ülkeler tarafından üretilmesidir. Sadece düşünmek değil, aynı zamanda yapmak da gereklidir. Bu nedenle bizim bir misyonumuz var. Bu görevi yerine getirmek zorundayız. Söz konusu görev iklimin korunmasıyla ilgilidir. Artık dünyanın karbonsuzlaşma zamanı geldi. Aslında gurur duyuyoruz. 2050 yılına kadar karbon nötr olmamız gerekiyor. Bu salondaki herkes kaybedecek zamanımızın olmadığını biliyor. 22 yıl falan 30 yıl çok kısa bir süre. Siyaseti bu şekilde yapmamız gerekiyor. Bu bir nesil projesidir. Çalışmamız gelecek nesillere bırakacağımız bir projedir. Ama başaramazsak, küresel ısınma kritik noktaya ulaşırsa 1,6 dereceden ya da 2,1 dereceden bahsetmiyoruz. Artık durduramayacağım derecelerden bahsediyoruz. Bu seviyeler yüzde 3 ya da yüzde 4 olacak ve bu da tüm insanlığa felaket getirecek. Burada elbette göçmen ve mülteci hareketleri artacak” dedi.

Bakan Bayraktar burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin kurulu güç kapasitesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının oranının yüzde 55 olduğunu belirterek, “Bu oranı 2035 yılında yüzde 65’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun için 3 bin 500 megavat güneş ve Her yıl 1.500 megavat rüzgar santrali inşa edilecek.” “Bunu mutlaka işletmeye almamız lazım. Ayrıca önümüzdeki dönem planlarımız arasında 5 bin megavatlık offshore rüzgar enerjisi de var” dedi.

Aralıklı kaynak olan rüzgar ve güneş enerjisinin payı arttıkça, sistemin yönetimi için baz yük ihtiyacını karbonsuz elektrik üreten nükleer enerji ile desteklemeyi hedeflediklerini belirten Bakan Bayraktar, “Nükleer enerjide, Nükleer güç kaynağı konseyi, hem konvansiyonel hem de Küçük Modüler Nükleer Reaktörleri (SMR) sisteme entegre ederek, “Kapasitemizi 30 yıl içinde 20.000 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz. Öte yandan hidrojenin sanayi, ulaşım ve depolamadaki potansiyelini hayata geçirmek için çalışıyoruz. Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelinin özellikle yeşil hidrojen üretiminde kilit rol oynayacağına inanıyoruz” dedi.

Enerji açısından Rusya-Ukrayna savaşından en çok etkilenen Doğu Avrupa bölgesinin doğal gaz arz güvenliğinin sağlanması için Türkiye’ye gelen talepleri karşıladıklarını kaydeden Bayraktar, “Rusya-Ukrayna savaşının enerji açısından en çok etkilediği Doğu Avrupa bölgesinin doğal gaz arz güvenliğinin sağlanması için Türkiye’ye yapılan talepleri karşıladıklarını kaydeden Bayraktar, “Türkiye ile doğal gaz tedarik anlaşmaları imzaladık. Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Moldova. Bölgesel arz güvenliğine daha büyük katkı sağlayacağız.” “Bunu çeşitliliği sağlayarak, farklı kaynak ve rotalardan daha fazla doğalgazı bölgeye getirerek yapabileceğimize inanıyoruz” dedi.

Açılış oturumunun ardından Habeck ve Bayraktar, iki ülke adına ortak bildiriye imza attı. Daha sonra Enerjisa adına Zaimler, Enercon adına CEO Ulrich Schulze Sudhoff, Daikin adına Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Olcay Avcı, Siemens adına Bölgesel Analiz ve Servis Genel Müdür Yardımcısı Tolga Afşin, şirketler arası anlaşmalara imza attı. Habeck ve Bayraktar.

Daha sonra Rektör Yardımcısı Habeck ve Bakan Bayraktar fuaye salonunda ortak basın açıklaması yaptı.

Burada yaptığı konuşmada Habeck, Türkiye’de kendilerine gösterilen misafirperverlikten dolayı şükranlarını sunarak, “Meslektaşlarımla sadece kurumlar arası doğru bir iş birliğini tartışmadık. Bu konuda da çok ciddi bir görüş alışverişinde bulunma fırsatımız oldu. özel daire ve kurumların temsilcileriyle. Burada söz konusu olan sadece bu konu.” “Sadece stratejileri belirlemek için değil, hedeflerimizi gerçek hayatta hayata geçirmek için de şirketler ve özel şube temsilcilerinin de çok değerli katkıları oldu. Bu toplantıların operasyonlara yansıması gerekiyor. Burada sonuncusu bir arada. Birebir görüşmelerle sadece siyasi ilkelerin değil, somut konuların da tartışıldığı bir ortam yaratıldı.” Son derece değerliydi. Jeotermal enerji gibi çok önemli konulara somut detaylarıyla değinme fırsatı bulduk. Türkiye ile Almanya arasındaki bağların yüzyıllar öncesine dayandığını hepimiz biliyoruz. Artık birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Bu iyi ilişkiler, özel branşlar ile işgücü piyasası arasında değerli bir işbirliği fırsatı yarattı. Aynı zamanda da beraberinde getiriyor. AB ile yakınlaşma ve uyum süreci son dönemde yavaş ve yetersiz ilerledi. Türkiye’nin jeopolitik değerine ve komşularına baktığımızda bu iş birliğinin daha da ciddileşmesi kaçınılmazdır. Burada çok değerli, somut işbirliği alanlarımız var. İktidara gelince iklim nötrlüğü hedefini takip etmeliyiz. “Dekarbonizasyon konusu her iki ülkenin de takip etmesi gereken ve takip edeceği alanlar arasında yer alıyor” dedi.

Bakan Bayraktar, söz konusu forumun istikrarlı bir şekilde hayata geçirdikleri bir platform olduğunu savunarak, “Türkiye ile Almanya birçok alanda değerli işbirliklerini uzun süredir sürdürüyor. Güç alanındaki iş birliği de Türkiye açısından büyük değer taşıyor. İki ülkenin enerji alanındaki hedefleri Türkiye, artan enerji talebini karşılamaya, enerjide bağımlılığı azaltmaya ve enerji politikalarını 2053 ‘net sıfır karbon hedefi’ doğrultusunda şekillendirmeye çalışıyor. Türkiye’nin son 20 yılda 3 kat artan enerji talebini karşılamak için Türk ortaklarıyla veya bireysel olarak yatırımlar yaptılar. “Bu 20 yıllık süreçte çok önemli katkılar sağladılar. Önümüzdeki dönemde özellikle yenilenebilir enerji alanında yeni yatırımlara açık olduğunu düşünüyoruz. Diğer firmaları da Türkiye’ye yatırım yapmaya davet ediyoruz” dedi. – ANKARA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu