İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, “6 Şubat’a kadar deprem bölgesini terk etmek, Türkiye’de kimsenin uyarı almaması cevapsız bırakılmayacak bir konu. Google yetkililerinin açıklaması ortada. İçeridekileri biliyoruz. Güç dışarıdan da sisteme müdahale edebiliyor.Turkcell,Vodafone ve özellikle Türkiye’deki Türkler.Bu beceriksizliğin sorumlusu kim,özellikle telekom?Türkiye’de interneti kim filtreliyor.Bu bahisten BTK’nın vicdanı rahat mı? Beyin sarsıntısı uyarısı gibi hayati bir bildirimi engellemek için hükümetin bu soruları yanıtlaması gerekiyor: “Sistem düzgün çalışsaydı bugün binlerce insan yanımızda olurdu.”
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, hazırladığı videoda 6 Şubat depreminde erken uyarı sistemlerinin arızalanmasını eleştirdi. Türkkan, paylaştığı videoda şunları söyledi:
“TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ GÜNDEMİ, TÜRKİYE’NİN DEPREM GERÇEĞİ”
“Türkiye’nin gündemi ekonomi, geçim mücadelesi, yoksulluk ve siyasi çatışmalar olsa da hepsinden daha önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. Bugünkü konumuz Türkiye’nin en değerli gündemi, Türkiye’nin deprem gerçeği. Bu gerçek şu ki; o kadar ki bir sabah yataktan hiç uyanmayabiliriz çok yakındır unutma 6 ay önce onbinlerce insanımız başını yatağına koyduğunda bir daha uyanacağını bilmiyorlardı ama uyanıyorlar uyanabilirdi.belki bugün onbinlerce insan yaşıyor olabilirdi.bu yüzden bugün size türkiye’de sarsıntı uyarı sisteminde yaşanan bir skandalı anlatacağım.devletin yetkili kurumlarından bahsedeceğim.gsm operatörleri gelsin ve hizmet verenler nerede hata yaptıklarını düşünsünler ki bu hatayı yapanlar hesap versinler çünkü bugünün depremden önceki gün olduğu gerçeğiyle hareket etmek zorundayız.
“BEKLENEN DEPREM’E HER GÜN ADIM ADIM YAKLAŞIYORUZ”
Beklenen depreme her gün adım adım yaklaşıyoruz. Bina stokumuzu depreme dayanıklı olması için yenilememiz gerekiyor, sorun değil. Yolları ve altyapıyı deprem sonrasına göre hazırlamamız gerekiyor ki bu da tamam. Arama kurtarma grupları ve teçhizatımızla her an bir afete hazır olmalıyız ve bunda bir sorun yok. AFAD’ın kendi raporlarında bile kurumun hazır olmadığını gördük. Kısacası deprem anında ve sonrasında her açıdan hazır olmak gerekiyor ancak tüm bu hazırlıklar devam ederken beklediğimiz büyük felaket her an gerçekleşebilir. Elbette kısa vadede başta İstanbul olmak üzere şehirlerimizi kurtarmak mümkün görünmüyor. Ama yüzbinlerce hayatı kurtarabiliriz. Burada karşımıza çok daha hızlı ve ucuz bir yol çıkıyor. Sarsıntı erken uyarı sisteminden bahsediyorum. Google aslında dünya çapında bu tür bir hizmet sunuyor. Büyük bir sarsıntıdan bir saniye önce bile bildirim almak mümkün. Muhtemelen bazılarımızın yakınları bir saniye önce uyanmış olsalardı, yatak ve tavan arasında sıkışıp kalmazlardı. Çöken kolonun yanında olmazdı.
“DEPREM MERKEZİNE UZAKLIĞA GÖRE 20 SANİYE İLE 60 SANİYE İÇİNDEKİ SİSTEMLER HEPİMİZİ ÖNCEDEN İZLEYEBİLİR”
Bu tip sistemler depremin merkezine olan uzaklığa göre 20 saniye ile 60 saniye arasında hepimizi önceden uyarabilmektedir. Ülkeyi yönetenler öyle bir uyarı sisteminden haberdar olsunlar ki, başaramasalar da 12 Kasım 2022’de gerçekleştirilen o deprem tatbikatında saat 18:57’de Türkiye’deki milyonlarca kişiye deprem uyarısını iletmek istediler. Ancak dünyanın rastgele bir yerindeki ürkütücü büyüklükteki depremlerde çalışan bu hizmet; Türkiye’de 6 Şubat depremlerinde çalışmadı. Sistem daha önce Malezya, Endonezya, Meksika ve Japonya’daki insanları sarsıntı konusunda uyardı. Ama nedense Türkiye’deki sistem deprem anında insanlarla yatıp kalkıyordu. Google’ın sistem yetkilileri, 6 Şubat depreminde telefon durumuna bakılmaksızın milyonlarca kişiye deprem uyarı bildirimleri gönderildiğini özellikle vurguluyor. Temel soru ve skandal burada başlıyor. Böylesine hayati bir değere ve kamu sorumluluğuna sahip bir sistem neden başarısız olmadı? 12 Kasım’da insanlara deprem bildirimi uyarısı göndermeye çalıştığınız için sisteme dışarıdan müdahale edilebilmelidir.
“DEPREM ALARMI GİBİ ÖNEMLİ BİR BİLDİRİMİ KİMLER ÖNLEYEBİLİR?”
O gün öğlen telefonuma bir uyarı geldi. Akşam 6:57’de beklediğim bildirim buydu, bazılarına sabah, bazılarına gece yarısı bildirim geldi. Yani yapamadılar. Neden herkesi aynı anda uyaramıyorsunuz? Deprem bölgesini 6 Şubat’a bırakın. Türkiye’de kimsenin uyarı almaması da cevapsız bırakılacak bir konu değil. Google yetkilerinin açıklaması ortada. İktidardakilerin sisteme dışarıdan müdahale edebileceğini biliyoruz. Başta Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom olmak üzere Türkiye’deki bu beceriksizliğin sorumlusu kim? Türkiye’de interneti kim filtreliyor? BTK’nın vicdanı bu konuda rahat mı? Ya da deprem uyarısı gibi hayati bir bildirimi kim engelleyebilir? Hükümet bu soruları cevaplamak zorundadır. Çünkü anlattığım tüm bu sistem düzgün çalışsaydı bugün binlerce insan aramızda olurdu. Bu nedenle, siz bu sorulara cevap verene kadar, beklenen İstanbul depremi öncesi bu sistemin mükemmelliğinden emin olana kadar, hem Meclis’te hem de medyada bu soruları sormaya devam edeceğim. Çünkü bu, karşılaşacağımız beyin sarsıntısı felaketinde daha fazla kaybetmemiz için çok değerli bir sorundur.”
